![]() |
Abbas Balaban |
1930'lu yıllar... Henüz cumhuriyetimiz yeni kurulmuş. O zamanlar Sezarbey maçlarını Şeref Stadyumu'nda oynuyor. Müçü bey ise, Topçu kışlasının avlusundaki Taksim Stadı'nda.
![]() |
Taksim Stadındaki müsabaka |
O zaman tabii, bugünkü gibi rekabet dostluk sınırlarını aşıp düşmanlıklar doğurmaya başlamamış. Örneğin 22 Kasım 1934 tarihli bir müsabakadan evvel Sezar bey Güllüoğlu'ndan bir kutu baklava hazırlatıp öyle gidiyor deplasmana.
1942 senesinin Mayıs ayı, bu sefer Sezar Bey ev sahibi... Otobüs seferlerindeki aksama nedeniyle Müçübey'in takımı maça üç eksikle gelebiliyor ancak, Sezar bey de bunun üzerine üç oyuncusunu oyuna sokmuyor. Ve o maç, berabere bitiyor sevgili okurlar.
1950'lerde de tarihe geçmiş maçlardan bir tanesi var: 57 senesinin Şubat ayı: Sezarbey, bizzat attığı 7 golle Müçü beyin takımını 7-1 yener o soğuk şubat gününde. Maç sonunda Müçü bey futboldan çekilme kararı verir. Ama Sezar bey onu geri döndürür. Şöyle der: "Bu memlekette futbolun ikinci bir adı yok, Müçüsüz futbol bayraksız bir millet demektir." Ve Müçübey bırakmaz.
![]() |
Ezeli dostluk... |
Ü.K.'nın ve Hüsnü Paşa'nın sahne aldığı o meşhur maç. Sezarbey'in takımı bu iki yıldızın golleriyle rakibini 6-4 yener.
80'lerde rekabetin iyice kızışmaya başladığını görüyoruz. Ama hâlâ dostluk kendi zeminini kaybetmemiştir.
90'lar, ah o Yeşilyurt'lu yıllar... Ardından 2000'ler, Ataköyler, nihayet Bayrampaşa günleri. Ezeli dostluğun endüstriyel futbola yenildiği, her şeyin galibiyet üzerine kurulduğu o korkunç dönem... Evet, kuşkusuz şimdiki hükümetin iktidar dönemi!
Neyse, bu koşullarda hırçın bir maç beklentisiyle, tozlu arşivlerden çıkarken baktım ki, saat geç olmuş. Taksi maksi hak getire, tüm çabama rağmen maça yetişemedim. Stada vardığımda futbolcular soyunma odasına yönlenmişlerdi. Anladığım kadarıyla, yine bu hükümetin ruhuna uygun, akılda kalmayacak bir maç olmuş. Sezarbey'in galibiyet hanesine bir maç daha eklenmiş.
12 yorum:
dostum, yazar diyorsunuz da bu adam basbayağı matuflamış, kafa gitmiş. bize çerçöp okutmayın.
bardakçı murat gazeteden ayrıldı diye duymuştum, onun yerine oynuyor herhalde beyefendi.
bir medeniyet ancak tarihiyle var olabilir. nefis bir yazı. tarihsellik imbikten süzülmüş adeta. lütfen daha çok yazın, haftada ikiye üçe çıkarın yazıları. selamlar.
ümithocaefendinin toplumun içine bir ur gibi sızmaya başladığı dönemler çok daha erkendir. bunlar hep yazıldı, çizildi. bu beyefendi, bir yandan pensilvanya'ya selam çakıp bir yandan hükümete vuruyor aklı sıra. ama bir gün herkes hükümet yanlısı olacak, halk ihtilalini durduramayacaksınız.
yuh be kardeşim, müçü bey hep mi kaybetti, hiç mi kazanamadı. daha geçen hafta koymadı mı? biraz optejtif olun.
Geldim
Bunlar tek taraflı yazarlar, Müçübeyin galibiyetlerini tarih yazar bunlar yazamaz. Ama hurşut yazacaktır. @feridun
Ümit Hocaefendi bu yazıyı görünce ağlar. O görüntüleri de yayınlayın.
Sezarbey baklavayı sadece eskiden getirmedi, şimdi de getiriyor. Bu yüzden Müçü'nün galibiyetini sakladın, baklavaları hakladın. Miden bozulacak, kusacaksın. Ömrün helada geçecek. Çıkamayacaksın!
Et yiyen de mahçup olur ot yiyen de. Yemeyin. Ur babana benzer. Halk ihtilali dedendir. Ağlayana koysunlar... tövbe yarabbim...
Ümit bey yine muta nikahı yapmış arkadaşlar.
müçübey 23 nisan tatil diyip gelmicek, baklavanın üstüne yatacakmış, olmadı abi siz alın ben şeyederim diyecekmiş... yönetim uyuma, baklavaya sahip çık...
Yorum Gönder