
23 Şubat günü, günün erken saatleri. erken saatleri dediysek sahiden erken, daha karga bokunu yememiş, o derece. telefon şirketleri kimi İletişimspor bünyeleri arasında yoğun bir telefon trafiği tespit ediyor sabah sabah. bu telefonların sahipleri kim mi? haftalardır galibiyete hasret Kıvanç K. ile bir dönem halısahalarda fırtına gibi esmiş, daha sonra girdiği birtakım "enteresan" ilişkilerle Türk futbolunun karanlık birçok noktasında adından söz ettirmiş Bağış E.

telefon görüşmeleri nihayete erip ikili buluşunca Diyarbakır'a gittikleri anlaşılıyor. peki orada ne yapacaklar? bu sorunun cevabı onlardan çok daha önce Doğu'nun Paris'ine giden Ümit K.'da belki...
süreç enteresan, üçlünün Diyarbakır'da buluştukları, üst düzey yetkililerle görüştükleri gün teknik direktör Ziya Doğan istifa ediyor. dikkat: elle tutulur bir gerekçesi yok Doğan'ın. Ümit K.'nın menajer-oyuncu özelliklerini, Bağış E.'nin yüksek yerlerle olan yakınlığını,İletişimspor'da galibiyete susayan golcü oyuncu Kıvanç K.'nın yeni bir takım arayışında olduğu söylentilerini bilenlerin kafasından geçenler doğrulanamıyor elbette. fakat yoksa... yoksa...
yoksa bu üçlü, "ben ekibimle gelirim" anlayışını mı temsil ediyor? üçlünün idari menajer ("Diyarbakırspor'un yeni bir yapılanmaya ihtiyacı vardır"-Bağış E.), menajer-oyuncu ("yeni gelecek hocanın çok iyi seçilmesi gerekir"-Ümit K.), sade oyuncu ("Diyarbakırspor forması satan yer yok mu?"-Kıvanç K.) üçgenini oluşturup kulüp başkanıyla, valiyle, belediye başkanıyla, tatlıcı şeyhmusla, muhtelif kebapçılar ve muhtelif konaklama yerleriyle temaslarda bulundukları söylentileri derhal yerel basına konu oluyor. görünen o ki, artık imza çok yakın...
aynı esnada İstanbul-Bayrampaşa'da büyük başkan Hüsnü A. adam eksikliğinin acısını içinde hissediyor. ne yapsa ne etse çaresiz. maç eksik adamla başlıyor...
ancak söz konusu üçlü söylentileri yalanlamakta gecikmiyor. kendisine, ekibiyle birlikte Diyarbakır'da göreve başlaması için AB'nin yaptırdığı halısahalar gösterilen Ümit K., uzatılan çeki yırtarken gözleri dolu dolu konuşuyor: "efendiler siz bizi ne sandınız? biz takımımızdan ayrılmayı hiç düşünmedik. ortada tamamen bir yanlış anlaşılma var. biz buraya İletişimspor'u tanıtmak, bir nevi kültür elçisi olmak üzere gelmiştik ancak söylentiler işi ne boyuta getirdi. takımımızdan, Hüsnü A.'dan ayrılabilir miyiz? hayır... ben size Güvenç Kurtar'ı tavsiye ederim."
bu sözler Diyarbakırlı yöneticilerde soğuk duş etkisi yaratırken, Bağış E.-Ümit K. ve Kıvanç K. gelen bu yüksek teklifi ellerinin tersiyle itmiş olmaktan bir an pişman olmadan İstanbul'un yolunu tutuyorlar. Güvenç Kurtar ise Diyarbakır'ın yeni hocası olarak göreve başlıyor...
1 yorum:
DİYARBAKIR GERÇEĞİ
Değerli blog izleyicileri, katılımcıları, size daha önce sormuştum: her şeyi ben mi düzelteceğim, demiştim. Heyhat! Blog sütunlarında "Diyarbakır Gerçeği" başlığı altında yayımlanan yazı tamamen hayal mahsulüdür, gerçek kişi ve olaylarla ilgisi yoktur. Diyarbakır yolculuğuyla ilgili esas gerçekler şunlardır:
1. Kendini sade oyuncu olarak tanıtan KKK, akşam yemeğe sürpriz ziyaret yapan Ziya Hoca'nın yakınına oturmak için gösterdiği gayret boşa çıkınca Turgay Renklikurt'a yanaşmış ve "kondüsyonumu nasıl geliştirebilirim" muhabbeti yapmaya kalkmış, fakat Renklikurt'un "önce elindeki bira bardağını bırakman lâzım" cevabı yüzünde tokat gibi patlayınca odasına çekilmiştir. Daha sonra Ümit K'ya verilen plakete elkoymaya kalkmış, uçağa binilirken güvenlikçilere "çantasında ucu sivri, kesici alet taşıyor" ihbarında bulunmuş, fakat bu da boşa çıkmıştır.
2. Eskireis, kendisine "Aa siz de burada mıydınız, ilk bakışta görememişim" diyen Ziya Hoca'yı attırmak için vali, belediye başkanı, il sağlık müdürü ve Veni Vidi Hastanesi yetkilileri nezdinde kulis yapmış, konferans esnasında, "siz ünlü değilsiniz" diyerek KKK ve Ümit K'nın yanından uzaklaşmıştır.
3. Eskireis iki sokaklık yürüyüşte yolunu kaybetmiş, binbir emekle kendisini bulup kurtaran Ümit K'ya, "benim GPS'li kol saatim ve pusulalı iPhone'um var, gelmeseydin de kendim bulurdum" diye hava atmıştır. (Belirtmeye gerek yok ki, Ümit K vakarını korumuş, Eskireis'e burma kadayıf ısmarlamıştır.
4. Diyarbakır'a inildiğinde 2-1 önde olan Fenerbahçe, otele varıldığında 3-2 yenilmiştir.
Saygılarımla
bir dost
Yorum Gönder