![]() |
Hurşut Atamayır |
Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde, Gelsenkirchen kentine bağlı idari bölgedir. 2,968 kilometrekare büyüklüğündedir. 2012 sonundaki nüfus sayımına göre 19.515 kişi yaşamaktadır.
anlamayanlara anlatayım: biri Soma, biri Schalke. ikisinde de defalarca bulundum. Soma Linyitspor-Somasspor derbilerini bilhassa kaçırmazdım.
hiç unutmam, yıllar önce Linyitspor altyapısında kara kuru bir çocuk. pek yetenekli (bilen bilir, futbolcuyu ayak serçe parmağından tanırım). "adın ne" diyorum, "me llamo Raul" diyor. bildiğim diller arasında İspanyolcamla bilhassa gurur duyarım, çocukla derhal sohbete girişiyorum. büyük teyzesinin eniştesi Somalıymış, onların yanına tatile gelmiş. enişte de bu dil bilmez, gelenek bilmez çocuk tatilde yalnızlık çekmesin, futbolun dili evrensel diye götürmüş bırakmış Linyitspor altyapısına. maksat çocuk oyalansın. enişteyi buldum. "amannnn," dedim, "sen ne yaptın? bu çocuk bir pırlanta". madenci enişte, "beyim," dedi, "pırlanta bize düşmez, biz anca kömür çıkarırız. oğlanı da oyalansın diye gönderdik işte."
onca dil döktüm, yok. Linyitspor yöneticisi arkadaşlara "kaçırmayın" dedim nafile. en sonunda Raul'e, "evladım Madrid'e dönünce anana babana söyle seni futbolcu yapsınlar, büyük yeteneksin. vamos, adios" dedim.
yıllar sonra bir gün telefonum çaldı. "puedo hablar con Hurşut?", "benim, buyur" dedim. arayan bizim Raul. topçuluğunu, golcülüğünü falan hep takip ettik tabii. arada yılbaşlarında falan kart atardı ama ilk defa arıyor. "hayırdır evladım" dedim. dedi, "abi ben Schalke'ye transfer oluyorum. futbola senin sayende başladım, topla ilk buluştuğum takım da bir madenci takımıydı, bitirirken de öyle bitireyim diyorum. bu mutlu günümde seni mutlaka yanımda istiyorum." vefalı çocuk... (gerçi futbolu orada bırakmadı ama olsun)
![]() |
Raul'le Schalke'de madene inmişliğimiz var... |
"ne anlatıyorsun" diyenler arada çıkıyor, "oku da gör" diyorum...
ben şahsen yönetimin altyapı yatırımını koşulsuzca destekliyorum. genç yetenekleri tespit ve teşhis etmek her zaman kolay değildir. bazen manavın toktoklamasıyla hakiki diyarbakır karpuzu aldığınızı sanırsınız, halbuki kelek çıkar.
şimdi havalar güzelken, herkes maçlara gelme hevesine kapılmışken genç çocuklara laf sallamak en kolayı. oysa idareciliğin ince bir zanaat olduğunu bilenler gerek "yaz tatiline gitçemmm gelemiyommm"cuları gerek "kar çok yağdı arabayı çıkaramadım"cıları öngörüp hamle yaparlar. o yapılan hamlelerin meyvesi iyi olmuş, kötü olmuş mesele o değil. mesele, adı Raul olsun, Samet olsun, Resul olsun, neyse artık, yıllar sonra telefonunuzu çaldıracak bir çocuğun olması. yoksa "hastayım başımda da kimsem yok" diye sayıklayıp durursunuz maazalah.
1 yorum:
Demek Raul'u futbolcu yapan o gizli kahraman Hurşut Abimmiş. VAy be!
Yorum Gönder