
Ben demiştim diye yazmayı sevmem. Lâkin bu LÖmer efendiye hatırlatmak gerekiyor bazen!
Olur, insan hata yapar, yanlış karar verir. Ama maç boyunca da hatasını düzeltmez mi kardeşim? Rakip daha birinci saniye niyetini belli etmiş. Bir taraftan Ozan, bir taraftan K. Kerem'le üstüne binmiş. Oyunu üstüne yüklemiş. Maç göz göre göre gidiyor! N'apıyosun sen?
Ben söyleyim istersen: hiçbir şey olmamış gibi maçı seyrediyorsun. Futboldan anlamıyorsun diyecek halim yok; başarılarını hep takdir ettik. Ancak bugün artık bir şeyler göze batıyor. Senin görmediğini ben sana anlatayım. Takımın neden ileri gidemiyor? Çünkü sen Suat'ı almış geriye yaslamışsın, Bahadır'ın yanına İtalya'dan ne demeye getirdiğini anlamadığım o Kıvanç efendiyi koymuşsun. Bu ikisinin anlaşamadığını sağır sultan biliyor. O zaman ne oluyor? Bahadır ileride yalnızları oynuyor. Bir kişi eksik kalıyorsun. Bahadır'ın geriye de yardımı yok. Geride de eksik kalıyorsun. Sonra 90 dakika senin ceza sahanda geçiyor.
LÖmer efendi, seni severim. Ama futbol sever mi emin değilim. Bugün şansın tuttu, beraberliği kurtardın. Yarın bu kafayla onu da bulamazsın; ben söylemiş olayım.
Bir notum da K. Kerem'e: Bak genç kardeşim. Gençsin, enerji dolusun, heyecanlısın. Çok güzel. Ama bu kasap gibi sağa sola girmeni gerektirmez! Yarın öbür gün biri verir eline ayağını, tıbbiyenin kapısında buluverirsin kendini!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder