![]() |
Abbas Balaban |
Dönüşte, oradan İstanbul'a direkt uçuş olmadığından Pekin üzerinden bir bilet buldum. Uçakta cam kenarında oturmuş, bir yandan yukarıdan bulutlara, bir yandan da önümdeki ekrandan, uçağımızın okyanus üzerindeki rotasına bakıyordum ki birden ekrandaki uçağımız yok oldu; ardından bir takım sarsıntılar ve bir patlama derken şuurumu kaybetmişim. Uyandığımda, kendimi bir adada buldum.
Baktım bizim uçak düşmüş, etraf yaralılarla dolu. Çok şükür benim bir şeyim yok sevgili dostlar, dualarınız sayesinde, diye düşünüyorum. Gençten bir doktorun yardımıyla toparlandık, bir araya geldik. Herkes bir işin peşine düştü. Bense, görevim gereği, bu haftaki maçı izleyebileceğim bir yer arandım.
Öyle ya, sistem değişmiş, neredeyse bir devrim gerçekleşmiş, ilk müsabaka oynanacak, kaçırsam olmazdı. Deniz kenarında, dört ahşap direğin üstü sazlarla örtülmüş bir çay bahçesi buldum. Televizyon da vardı. Oradaki müşteriler Çinli bir adamın vaazı gibi bir şey dinliyorlardı. Rica ettim, bizim kanalı açtılar, maç henüz başlamıştı.
Ne göreyim! Bir takım 7, diğer takım 5 kişi! Nasıl olur diyorum; düşünüyorum... Hüsnü Bey'in zamanında 7'lik takım bir adamını diğerine verir, 6'ya 6 oynanırdı. İnsanlık da mı öldü dedim!
Endüstriyel futbola, kazanmaktan başka bir şeyin değerinin kalmadığı futbola lanet ettim. Ama maçı da seyrettim.
5 kişilik takım Hüsnü Bey'in takımıydı. Olağanüstü bir direnç gösterdiler. Fıratbey'in takımı ise girdiği bütün pozisyonları cömertçe harcıyordu. Nartallo kılıklıya kızarım, Sezarbey'i görünce söylediklerimden utandım: dördü penaltı, altısı boş kale, tam yirmi iki pozisyonu harcadı.
Devre 2-1 biterken Hüsnübey'in eksiklerinden biri geldi ve gelmesiyle 2-2 olup devre bitti.
İkinci eksik de 40. dakikaya doğru geldi. Ondan sonra Hüsnübey'in takımı şahlandı ve müsabakayı 6-3 kazandı.
Böyle bir müsabakanın analizi yapılamaz herhalde (belki Hurşut yapar). Ama şunu söylemek lazım; Resulbey rakip kalecinin top çıkarırken teslim ettiği topu doğruca eksik takıma geri vererek, bu azgın endüstriyel futbol zihniyetine büyük bir centilmenlik dersi vermiştir. Üstelik, köşeye attığı penaltı direğe sürtüp de dışarı çıkınca bilerek atmadım diyenler gibi değil; gerçek bir insanlık dersi vermiştir.
O nedenle, futbolun bir kıymetinin kalmadığı şu günde ben Resulbey'i maçın adamı seçiyorum.
Ve inşallah, bulduğum ilk uçakla buradan memlekete dönüyorum.
14 yorum:
Bu arkadaşı ben dediği saatlerde Kağıthane'de gördüm. Kahvede.
sen adadan izledin biz izlemedik sanki...fırat ın takımın psikolojisyle oynadılar...
Yazar diye bu adamı okumayın arkadaşlar, yazık etmeyin zamanınıza. Hurşut abimi bekleyin.
geçmiş olsun Abbas bey, allah korumuş gerçekten...
bayan çiçi riko, adaya birlikte düşseydik yanınıza alacağınız üç şey ne olurdu? ben bir şey almayı düşünmezdim, nasıl olsa siz olacaksınız.
ümit hocaefendi yine esmiş gürlemiş, "abbas beyi kağıthane'de gördüm" diye hahaha.
masal diyarında yaşayan bu adama inanmayın (kendisi pensilvanya'da ikamet etmiyor mu, ne kağıthanesi?).
haa illa inanıyorsanız da kumar alışkanlığı olan bir zata hocaefendi falan demeyin (kahvede kitap okumuyordu ümit bey herhalde, oturmuştur batak masasına koz bekliyordur hahaha)
o adamın olduğu yere gitme diyorum sana nagiş!
Ya abicim o maçı oynatan hakeme tek satır bi şi yok.. o sezarbey düşşsün kafanıza.. adam yarı yaşındaki topçularla oynuyor, centilmenlik olsun diye penaltıyı dışarıya atıyor... ama yazılanlara bakın...Hakan Şükür'ün başına gelenler gibi... onca emek beğendiremedi kendini... ama puan tablosu, performans tablosu ortada... naapsın yani kendini maçta müçübeye, yazıda abbas efendiye beğendirmek için vekil mi olsun...(müçübey puan ve performans tablosundaki yerine baksın önce...) yazıktır fitboldan anlamayan, kavede maç seyrettiği ifşa edilen Ümit Aktan kılıklılar yazmasın artık... yoksaymanın da bi sonu var tabii..bak Fenerliler zor kurtuldu... bunun Sedat Poker'i de var... ayağınız denk alın derim ben.... maç seyretme zevkimizin de içine etmeyin, yıldız fitbolculara sahip çıkın lütfen...
Hüsnü Beyi sağ beke çektiniz ama yine amacınıza ulaşamamışsınız belli ki, o ne yapar eder kazanır.Arkasında bizim gibi milyonların duası var bir kere. Orada iki eski duayenimizin daha fotolarını koymuşsunuz siteye(Suçluluk duygusu dedikleri bu olsa gerek).Birini belinden(sol bekken!!!) birini dizinden sakatladınız(allah bilir hangi mevkide oynatılırken!!), Hüsnü Başkanı yedirtmeyiz!!
Çok doğru. Biz o tribünlere sezar gibi yıldızları seyretmeye gidiyoruz, kendi gözümüzle gördüğümüzün üstüne Abbas gibi hıyarların safsatalarını okumak zorunda kalıyoruz. Sezar abim sen oyununa bak, senin özel tribünün var, özel seyircin var. Abbas Balaban'ı okuyanları saysan iki elin üç parmağı etmez.
Müçü kimki Sezarbeyi beyenmiyomuş! Önce topuna baksın sora konussşun
Tabii önce Hüsnübeyi sonra muhibbi sezarbeyi bitirecekler akılları sıra... en azından biz bayan taraftarlar olarak karşı duracağız tüm bu çirkinliklere.... bugün Bağdat caddesinde toplanıp antrenmana baklava götürerek destek vereceğiz... malum medyayı da bekleriz efendim...
Bu Nagiş Hanım neden durmadan kahkaha atıyor? Sinirleri mi bozuk? Kendisiyle Bahattin Bey bile ilgilenmiyor, çekilse ya kenara... Yamuk Prenses'e teşekkür ederim. Emektarların hor kullanılması konusuna değinmiş. Bahattin Bey ona da ilgi göstermiyor??? Nüve Hanım da yeni bir arkadaş fakat tesbitleri çok doğru. Helâl olsun. Bahattin Bey rahatsız mı?
Baattin bey Bursa kitap fuarındaki misafirleri raatsız ediyo olabilir.
Yorum Gönder