22 Ocak 2015 Perşembe

ÜBEYD SÖYLER'LE “EN ÇOK BANA SORACAKSINIZ…”

Casim Atakan-Übeyd Söyler'e soruyor...
- bu haftaki maçta iki takım arasındaki en belirgin fark neydi sizce?

bir futbol takımında ruh olacak arkadaş. koşan, koşturan, terleyen oyuncun var mı, yok mu? mesele budur.  Resul, Kıvanç, Fırat, Cem, Ozan, Hasan, Osman'lı takım ruhluydu, mücadele azmiyle doluydu. oysa rakip bitmiş, tükenmiş, umursamaz, yalandan iki üç hareket peşinde koşan bir artistler tayfası. hepsi falakaya yatırılsa yeridir.

- Can, Hüsnü, Suat, Bahadır, Müçü, Sezar, Erkan... kağıt üstünde iyi bir takım aslında, öyle değil mi?
top, kağıdın üstünde durduğu gibi durmaz. şu saydığın isimler dediğim gibi artistler tayfası. düşün ki rakip bir müddet 5 kişi oynadı, Hasan sakatlanıp çıkınca gözyaşları içinde kalan yeğeni Resul de onu izleyince. noldu? 5 kişiye karşı golü yediler. yemediler mi? ha, burada rakibin üst düzey oyun anlayışını mutlaka övelim ama kardeşim adam üstünlüğün var, yarım saatten fazla bir kişi eksik oynamış bir rakip var, çözsene rakibi. nerdeeee...

- Bahadır hoca epeyce yetersiz kaldı oyunu okumakta yani?
"Bahadır" de, "iki çalım atalım önümüzü açalım" de, "uzaktan şut" de ama "hoca" deme! ne hocası be kardeşim? adam maçı en güzel yerden seyretti. en ufak bir taktik açılım yok, motivasyon desen zaten hak getire. Cem hoca'nın taktiklerine hiçbir şekilde karşılık veremedi yani.

- Hasan yine sakatlandı. bünyesi mi zayıf, başka bir şey mi var sizce?
Hasan maça iki kilo domates almak için gelmiş sanki. nitekim daha ilk yarıda kendi kendini sakatlayıp, maç sonunda domates torbası elinde uzaklaşıyordu. insan kendi kendini sakatlar mı yahu? sen profesyonelsin. baksana kendine biraz. ayıptır.

- performansını beğendiğiniz isimler kimler oldu?
Resul çocuk kalede bir iki önemli kurtarış yaptı; Kıvanç yeni ayakkabılarıyla esti adeta, ikinci golü pek güzeldi; Fırat ileri geri gitti geldi; Cem netti; Ozan çalıştı da çalıştı; Osman yerini kaybetmedi, takımı motive etti; Hasan da çıkana kadar iyiydi doğrusu. karşı takım için söylenecek hiçbir şey yok herhalde. ama en çok Suat'ı beğendim. onu izlerken gülmekten yerlere yattım zira!   

15 yorum:

nazlıcan ulucak dedi ki...

Übeyd bey yıllardır takip ettiğim duayen bir spor yazarıdır. İletişimspor bünyesinde görmekten inanılmaz mutlu oldum. bravo

necmi ersüz dedi ki...

bu adam kim yeaaa? hep içi geçmiş dedeler giriyor yazar kadrosuna, biz gençlere sıra gelmiyor. benim şiir çalışmalarım da var. www.duygudoluanlardasizlerleyim.com, siteme tıklayın arkadaşlar.

muratcan bilge dedi ki...

hoşgeldiniz siteye übeyd bey, merakla bekleyeceğiz yorumlarınızı. kalite her yanınızdan akıyor belli. casim beyi de güzel soruları dolayısıyla kutluyorum...

Abdülkerem Selfi dedi ki...

Hasanbey sakatlığı tam geçmeden sahalara dönmeye kalktığı için böyle oldu, kendine bakmadığı için değil, kaleminizde adalet olsun biraz! Hep Hocaefendinin adamları bunlar...

İliştir, Kırıştır, Karıştır dedi ki...

Zürriyet'te A. Ercanlar diye Aziz başkanın iliştirmesi bi köşe yazarı vardı sabah akşam kanaryabahçe haberleri yapardı ama Zengin transferi sonrası dili tutuldu... Bu çanak söyleşi de onu andırıyor, bravo vallahi... Tabii suç eksik kalan takıma acıyıp Resul de gelsin diye top çevirme talimatı veren Bahadır kaptanda... Bu ders olsun eksik kalana acımayın ki dilleri tutulsun yoksa karşılığı böyle söyleşiler olur... bravoo... transfer tam da bu maça denk getirilmiş...

Derman Bey dedi ki...

Kusura bakmayın, Hasanbey'i severiz de fizik tedavi sürecini boş geçirip maça gelmeye kalkarsanız elinizde sadece domatesle dönersiniz. Ha bir de 15 dakika oynayıp 3 puan alması da cabası.

Buradan yönetime sesleniyorum, Hasanbey'e verilen 3 puanın geri alınmasını talep ediyorum. Bu 3 puan Suat'a verilebilir, zira galip gelen takım için canhıraş bir çalışma içindeydi. O da hak etti sonuçta. Eğer olmuyorsa da 6 kişi mücadele eden oyunculara yarımşar puan olarak paylaştırılabilir.

Yoksa "Hasanbey üç puanı üç kilo domatesle aldı" mı diyeceğiz?

Hayta Tahran dedi ki...

Derman Hoca çok haklı. Hasan Bey'in puanları diğer altı oyuncuya eşit şekilde paylaştırılmalı. Suat Beye bence puan verilmemeli. Hasan Bey'in domatesleri Suat Beye verilmeli.

celal tomatan dedi ki...

adamın domateslerini tırtıklamayı biliyodunuz şimdi kalmış bir sürü laf! domatesleri yediririz, Hasan beyi yedirmeyiz!

kadir yanlı dedi ki...

bu "iliştir, kırıştır" kim yea? yok eksik kalana acımışlarmış da, yok top çevirmişler de. iyi ki televizyonlar maçı veriyor, yaptığınız baskıyı herkes gördü be kardeşim. palavraya karnı tok artık bu milletin, cesur, gerçekleri söyleyen Übeyd bey gibi abiler var
Allahtan

Hazım Ogan Malatyalı dedi ki...

Kanun önünde Hasan Bey'le domatesleri eşittir.

Oben Üçke dedi ki...

Hukuku anlamadan kanun konuşuyorsunuz HOM bey! Domatesle Hasan Bey arasında illiyet bağı vardır, eşit olamazlar.

Aristotopulos dedi ki...

Bir şeyi karıştırıyorsunuz. Hasanbey, domateslerin ilineksel varlığıdır. Yani domatesler, Hasanbey olmasa da varlığını sürdürecektir; domatesler onun yüklemliliğidir. Bu yüzden domatesleri Hasanbey'le bir tutmak mantıksal açıdan doğru değildir. Tırtıkladığınız domatesler Hasanbey olmasa da tırtıklanacaktı.

Argümanınız doğru değil Celal Bey.

Oben Üçke dedi ki...

Varlık konusunu bile anlamamışsınız Aristopol bey. Varlık mantığı şöyledir: Hasan bey vardır. Domates de vardır. Demek ki Hasan Bey domatestir.

quataxmi dedi ki...

tiran dedi ki: bunların hepsini delirtin, quataxmi'ye yer kalmasın. helal olsun! becermişsiniz. sonunuz tirandan beter olacak. kar gibi küreyecekler sizi, top top yapıp yamaç aşağı yuvarlayacaklar, eriyecek, su olacak, buharlaşacaksınız. uçmuşsunuz. inin yere. ayaklarını basın. ferahlayın. çoraplarınızı çıkarın.
delirtmeyin insanı.

Tahsin Avcuaçık dedi ki...

quataxmi müsteardır, bir kişi değildir, muhtemelen karmaşık bir yapıdır, bu demektir ki domates olmayabilir.

Domates gayri sofistike bir yapıdır.