29 Nisan 2010 Perşembe
ABBAS BALABAN'LA MAÇIN ANALİZİ
Bu haftaki müsabaka önemliydi. Aşağı sıralar yukarı göz dikmiş, yukarıyı almış bir telaş... Fakat Önlüklü Önlüksüz dağılımı iyi yapılmamıştı. Bunun için belki tek seçiciyi suçlamak doğru olmaz, zira o da insan, o da gökten inmedi, o da hata yapacak. Ama benim anlamadığım şu: Şimdi iki Kıvanç ayrı iyi tamam da, birinin gözü bağlı, Koçak olanı dili de bağlı. Nasıl olacak?
Önlüklüler bariz ortasaha üstünlüğüyle başladı maça. Önlüksüzlerde kim koşacak? Sen ortasahayı bırakmışsın futbolunun son demlerindeki Erdoğan Efendi'ye! Yanına bir Hasan'ı koy, değil mi? Yok! İnadım inat, gitmiş Hüsnü'nün yanına bir de Ümid'i koymuş. Geriye Hamit'in yanına Sami'yi koşmuş ki bağlasan durmaz. Ben tribünden görüyorum, adam saha kenarında 90 dakika uyudu.
Hafta başı yazmıştım Hocam. Bu takım iyi çalışmıyor diye. Birine veriyorsun iki topu sektiremiyor. Suat var, hafta boyu idman görmemiş, padokta papyonunu düzeltiyor ayıptır söylemesi. Yahu maça mı çıkıyorsun defileye mi? Değil mi? Ama sen bu Suat'ı bile durduramıyorsan, takımı ben kurtaramam artık.
Ha! Bir sözüm de Atilla'ya. Kaç hafta oldu? Darbeye bağlı sakatlık yok? Demek ne? Demek geceleri geziyor bu çocuk. Bunu da evine bağlayacaksın. Öyle değil mi LÖmer Efendi?
28 Nisan / Önlüklüler 6-Önlüksüzler 4
- takım eşlemelerinden kimi memnun, kimi aradığı eşi bulamamış olmanın verdiği üzüntüyle ayrılırken Hüsnü A.-Doğan Ç. eşleşmesi en güçlü takımın bu olduğu yönünde bir kanaat yarattı. nitekim İletişimspor Blogculuk olarak bunu biz daha önce yazmıştık (bkz.). ancak mavi takım olarak belirlenen bu ekibe karşı mor renkle mücadele edecek takımın oyuncularından Can B. umutsuz değil: "bizi hafife almasınlar, Hamit abim sahada uzaktan attığı golleri langırt masasında da atmaya devam edecektir."
- İzmirspor seçmelerinde aradığını bulamayan Kerem Ü. ve "biraz yalnız kalıp uzaktan şut çalışmalıyım" diyerek maçlara gelmeyen Suat A.'nın takıma dönmesi sevinç yarattı.
- eski futbolcularımızdan günümüz menajerlerinden Apo D.'nin maçı izlemeye gelmesinin transfer düşleri gören kimi oyuncuları pozitif yönde etkilediği gözlemlendi.
tek seçici: Racır LÖmer
Önlüksüzler: Doğan Ç. (**), Hüsnü A.(**), Ümit K.(***), Sami A.(*), Erdoğan Ö.(**), Hamit B.(*), Kerem Ü.(**)
Önlüklüler: Müçteba A.(****), Can B.(**), Kıvanç K.(**), Kerem L.(**), Gemal G.(**), LÖmer(**), Suat A.(***)
Maçın özeti:
Şükür kimsenin geç kalmamasıyla tam zamanında ve tam kadrolarla başlayan müsabakanın ilk dakikalarında birbirlerini tartan iki ekipten Önlüklüler yaptıkları paslarla dikkat çektiler. Buna mücadeleci ve soğukkanlı bir futbol anlayışıyla cevap veren Önlüksüzler bir ara öne geçmeyi de başardılar. Ne var ki ikinci yarıda özellikle orta sahadaki pas organizasyonu konusunda yetersiz kalan Önlüksüzler, Önlüklülerin hızlı hücumlarında zor anlar yaşamaya başladılar. Maçın son anlarına kadar bir farklı üstünlüğünü koruyan Önlüklüler, bitime az bir süre kala attıkları golle farkı ikiye çıkarıp sahadan galibiyetle ayrılmayı bildiler.
Karne:
Doğan Ç.: formsuzluğu devam ediyor. gece hayatı, içki, kumar bir futbolcuyu nasıl tüketir canlı örneği adeta.
Hüsnü A.: efor testinden önceki maç testinden pek başarılı bir sonuç elde edemedi. üç haftadır kazanamamasına sebep olarak langırta fazla düşmüş olmasını değerlendiren hayranları tepki gösteriyorlar.
Sami A.: neden saçların beyazlamış arkadaş?
Erdoğan Ö.: sana da onun gibi çektiren mi var?
Kerem Ü.: görüyorum ki her gün meyhanedesin, yaşamaya küstürüp içtiren mi var?
Hamit B.: yıllardır soruyorum bu soruyu kendime
Ümit K.: allahım bu dünyaya ben niye geldim?
Müçteba A.: geçen hafta attığı mükemmel golün bir benzerini atarak gol vuruşlarında gittikçe ustalaştığını kanıtladı. aldığı 4 yıldızdan birinin Kerem L.'nin masasından gönderildiğini ekleyelim.
Can B.: yeşilimsi-sarımsı fosforlu kıyafetini tamamlayacak parlaklıkta bir oyun sergileyemese de özellikle geriden top çıkarmakta başarılıydı.
Kıvanç K.: bilhassa rövaşata yapsam mı yapmasam mı diye düşünürken havada seyrettiği topla kendisini savunan Kerem Ü.'yü epey eğlendirdi. güçsüzdü ancak yine de golcülük işlevlerini yerine getirdi.
Kerem L.: geçen hafta giydiği doktor önlüğüyle başarılı olamayınca tekrar alışıldık Roma formasına dönerek yine çalışkan bir oyun sergiledi.
Gemal G.: geride mi ileride mi oynayacağına net bir karar veremiyor bir türlü. Çok ileri çıkan kendisini azarlıyor fakat daha sonra kendine karşı daha nazik olması gerektiği konusunda kendisini uyarıyor. Sonuçta mücadeleci yapısıyla idare ediyor.
LÖmer: 10 Mart'tan beri yapılan hiçbir maçı kaybetmiyor olması tekniğin, ustalığın ve bilgeliğin bir bileşimi olarak değerlendirilebilir kuşkusuz.
Suat A.: maç boyunca uzaktan pek şut çekmeyerek, uzaktan şut çalışmak için aldığı iznin işe yaradığını ortaya koydu.
ANKET SONUCU/ LANGIRT TURNUVASI
Ayrıca, eleme usulü turnuva önerimiz genel kabul görse de, azılı birileri yetersiz saydı. Ü.K.'nın önerisi içinden çıkılmayacak bir karışıklık arz ederken, Racır LÖmer'in önerdiği Şampiyonlar Ligi sistemi makul bulunmuştur. Kuralar da buna göre çekilmiştir.
Öncelikle takımlarımızı görelim:
Mavi takım: Hüsnü ve Doğan
Kırmızı takım: Kerem L. ve Erdoğan
Sarı takım: Kerem Ü. ve Müçü (Bahadır)
Mor takım: Can ve Hamit
Yeşil takım: Kıvanç ve Suat
Siyah takım: Sami ve Lömer
Beyaz takım: Atilla ve Ümit
Turuncu takım: Hasan ve Gemal
Gruplar ve fikstür ise şöyle:
A GRUBU:
1- Kırmızı takım
2- Siyah takım
3- Beyaz takım
4- Sarı takım
5 Mayıs:
Kırmızı-Siyah:
Sarı-Beyaz:
12 Mayıs
Kırmızı-Beyaz:
Sarı-Siyah:
19 Mayıs
Siyah-Beyaz:
Sarı-Kırmızı:
B GRUBU:
1- Mor takım
2- Yeşil takım
3- Mavi takım
4- Turuncu takım
5 Mayıs:
Mor-Yeşil:
Turuncu-Mavi:
12 Mayıs:
Mor-Turuncu:
Yeşil-MAvi
19 Mayıs:
Mor-Mavi
Yeşil-Turuncu
26 Mayıs günü A Grubu'nun 2.'si B Grubu'nun 1.'siyle, A Grubu'nun 1.'si B Grubu'nun 2.'siyle yarı final maçları oynar.
2 Haziran günü ise Final müsabakası oynanır.
Bu organizasyona muhalefet eden Müçbey'in yanı sıra, Sezar dostumuzdan da bir mesaj var. Aynen arz ediyoruz:
EE tabii ayaklar çalışmayınca çene çalışacak, artık o da olmadı eller çalışsın... dostlar sporda görsün...iyi ki sanal aleme bulaşmadınız maç için... Siz yakında kartların üzerinde fitbolcu resimleri olmak kaydıyla pişti de oynarsınız ( Hüsnü'nü Fenerlilerin resmini şart koşar... napsın onun da elinde o kalacak bu sene...)... Taşa dönerseniz haber edin ben de gelip bi kaç hokey atayım kafanıza bari......
22 Nisan 2010 Perşembe
Langırt Turnuvası
Konu şudur: Langırt turnuvası.
Şöyle olur, 16 kişi ismini yazdırır ve birer lira verir. Buradaki kurul 16 kişiyi kurayla ikişer ikişer takımlaştırır ve 8 takım ilk turda eşleşir. İlk turda 4, ikinci turda 2 ve finalde 1 maç olmak üzere, toplam 7 maça 7 lira ödenir, kalan 9 lira şampiyon ikiliye 4,5'er lira olarak takdim edilir.
Maçlar, halısaha müsabakasından evvel 2'şer maç olarak oynanır. Yani ilk tur maçlarının 2'si ilk hafta, öbür ikisi 2. hafta oynanır. Yarı final maçları 3. hafta oynanır ve final maçı 4. hafta yapılır (kendi maçının günü mevcut olamayanlar olursa, maç ve turnuva bir hafta ertelenir, n'olacak!).
Yani kısaca, kurayla seçilecek takım eşleşmeleriyle (eşleşme kurası, ilk maç günü saat 18:00'de, herkesin gözü önünde çekilecektir), bir langırt turnuvası yapmak ister misiniz? Cevabınızı, anketimizde belirtiniz.
Katılmak isteyenler listesi (liste güncellenecektir):
1- Can B.
2- Kıvanç K.
3- Ümit K.
4- Doğan Ç.
5- Hüsnü A.
21 Nisan / Önlüklüler 6 - Önlüksüzler 8
Anket sonucu: Langırt turnuvası olsa kimi eş alırsınız?
Buradan ortaya çıkan, Hüsnü A. Doğan Ç. ikili olsa, karşılarında kimse duramaz. En iyi direnecek takımın da Sami A.-Ümit K. ikilisi olduğu anlaşılıyor. "Hiçbirini almam, kendi eşimi getiririm" adlı hakaretamiz seçeneğe yönelen iki kişiden birinin 3K olduğunu tahmin etmek zor değil. Diğerinin ise kimliği araştırılıyor.
Racır LÖmer ve Müçbey'e oy çıkmaması hayranlarında derin üzüntü yaratmıştır.
15 Nisan 2010 Perşembe
14 Nisan / Önlüksüzler 8-Önlüklüler 9
- top peşinde oradan oraya koşturan köpeciğin, maç sonlarında formaları ter yüzü görmeyen kimi oyuncuları ""bu bizi keser" korkusuna sevk ettiği gözlendi.
- langırt maçları tüm hızıyla devam ediyor. bu gidişle daimi langırt ekipleri kurulacak, bir puan tablosu da oraya açmak gerekecek. uyarıyoruz, kazanan hep halısaha sahibi, lütfen enercimizi sahaya saklayalım!
tek seçici: Müçteba A.
Önlüksüzler: Doğan Ç.(****), Müçteba A.(**), Can B.(**), Kıvanç K.(**), Bahadır A.(**), Kemal G.(**), Hamit B.(**)
Önlüklüler: Hüsnü A.(**), Ümit K.(****), Atilla L.(***), Kerem L.(***), Sami A.(**), Erdoğan Ö.(**), Ömer L.(**)
maçın özeti
Yavuz Bingöl konserine gittiği için maça geciken Erdoğan Ö. sahaya gelinceye kadar geçen 5-10 dakikada eksik oynamak durumunda kalan Önlüklüler'in bu zaafından yararlanmak isteyen Önlüksüzler, kurdukları baskıya rağmen bir türlü muvaffak olamadılar. Erdoğan Ö.'nün gelmesiyle toparlanan Önlüklüler, organize hücumlarla bir ara farkı 3'e kadar çıkarmayı başardılar. sonrasında hafif bir toparlanma gösteren Önlüksüzler farkı indirip, bitime 5 dakika kadar kala öne geçmeyi dahi başardılar. ne var ki maç boyunca takımlarına hakim olan huzursuzluk, uyumsuzluk ve dahi anlam verilemeyen psikolocik yenilgi halinden kurtulmayı bir türlü beceremeyince, Ümit K.'nın da etkili kafa vuruşlarıyla müsabaka 9-8 Önlüklüler lehine neticelendi.
karne
Doğan Ç.: kalede olmasaydı maç çok erken kopabilirdi. yaptığı kurtarışlarla takıma moral verdi, farkın açılmasını önledi.
Müçteba A.: maçlara her zaman iyi niyetle başlayan ancak ortalara doğru yaşadığı tramvalarla oyundan kopan bir futbolcu Müçü. müsabaka içinde Can B. ile yaşadıkları tartışma sonrası olay yerine dönen katil gibi tartışmanın olduğu yere gidip maç sonuna kadar oradan kıpırdamaması enteresandı.
Can B.: maçlara her zaman iyi niyetle başlayan ancak -son haftalarda- ortalara doğru mutlaka birileriyle tartışan bir futbolcu Can B. özeleştiri hazırlığı içinde olduğu duyumlarını az önce aldık. uzaktan attığı goller güzeldi ama.
Kıvanç K.: ilk düdükle kaptığı topla İletişimspor tarihinin belki de en erken golünü atma şansını yakalamışken topu dışarı vurarak maçın sonuna doğru da bir fikir verdi. formsuzluğu devam ediyor.
Bahadır A.: "iki çalım atalım önümüzü açalım" ekolünden uzaklaştığı zamanlarda iyi oyuncu, kuvvetli, yararlı. gel gör ki, ekolüne sarsılmaz bir inançla bağlı olduğundan iki çalım atamadığı zaman uzaktan şut atmayı tercih etti.
Kemal G.: kim kendisini seyretmeye gelmiş köpeciğine bir zafer mutluluğu yaşatmak istemez ki? Kemal G. maç boyunca bu bilinçle mücadele etti, arkadaşlarını da motive etmeye çalıştı. ancak olmayınca olmuyor işte. köpeciğinin saha kenarından verdiği destekler heba oldu.
Hamit B.: maçlara her zaman iyi niyetle başlayan ancak hemen akabinde niyetinin ne olduğu anlaşılamayan bir futbolcu Hamit B. tabii bu haftaki form düşüklüğünde oğluna kaptırdığı için arabası emektar Isuzu'sundan ayrı düşmesinin de rolü olmuştur muhakkak.
Hüsnü A.: maça hasta hasta çıkan büyük başkan, maçın önemli kısmını kalede geçirmek durumunda kaldı. etkisizliği ondandır, yanlış anlama olmasın.
Ümit K.: attığı şık kafa golleri, galibiyet... e böyle bir insanın sinirli olması için bir sebep var mı? yok. netekim, kafasını kullanan topçular ekolünün temsilcisi ÜK da en sakin maçlarından birini çıkararak sahanın yıldızı oldu.
Atilla L.: sürpriz golcü kontenjanından attığı goller güzeldi. sonuçta onunda adı Ati, olumlu-olumsuz anlamda her an her şeyi bekleyebileceğiniz bir oyuncu.
Kerem L.: oynadığı takıma güven veren genç futbolcu bu kez hücumdan ziyade savunmada etkiliydi.
Sami A.: maçlara her zaman iyi niyetli başlayan ancak dakikalar ilerledikçe savunmaya mı, hücuma mı niyetlendiği anlaşılamayan bir oyuncu Sami A. yine de bu hafta ne yaptığını bilen bir görüntü çizerek, takımının galibiyetinde pay sahibi oldu.
Erdoğan Ö.: ortasahada pas dağıtımı rolünü başarıyla yerine getirdi. arada sırada oyundan kopuyor olsa da faideli bir oyuncu olduğu gerçek.
Ömer L.: gerilerden oyunu okuması yanı sıra yılların verdiği tecrübeyle oynuyor artık. maç boyunca ekibini motive etmeyi başaran bir isim o.
Anket sonucu: Müçü'nün eline çarpan top...
8 Nisan 2010 Perşembe
anket sonucu: havalar ısınıyor, sahanın üstünü açtıralım mı?
bunlardan 7'si, manasız cevap, "yanlardan biraz açtıralım"ı tercih edip bu şıkkı yüzde 53'lük oranla zirveye taşıyarak futbolcularımızdaki gelişmiş mizah duygusunu ortaya koymuşlardır. bu 7 kişinin içinden bir sözcünün "yanlardan biraz açtırmanın" nasıl mümkün olacağı konusunda halısaha sahibine tafsilatlı bir açıklama yapması bekleniyor.
"yok böyle iyi" tercihinde bulunan 4 isim yabana atılmasın. demek ki, Hüsnü A.'nın tesisleşme hamleleri hayatta karşılık bulmaktadır. başkan övünmekte haklıdır.
"evet açtıralım"cı iki kişi ekibimizin rasyonel düşünen insanlara da sahip olduğunu göstermeleri açısından önemlidir. kendilerini kutluyoruz.
kendisine hiç oy çıkmayan "üstü açık sahaya geçelim" şıkkı ise futbolcularımız sahayı benimsedikleri şeklinde yorumlanabilir.
7 Nisan 2010 Çarşamba
7 Nisan / Arnavutluk 4-Türkiye 4
Arnavutluk-Türkiye deyince, kadro oluşumu için "tek seçici" lüzum etmedi kuşkusuz: Hüsnü A., Sami A., Suat A., Hamit B., Bahadır A. gibi özarnavutlar derhal formayı giydiler. Lâkin bir son dakika pürüzü nedeniyle (eşini ikna edememiş) Bahadır A. maça gelemedi, yerine, babası Üsküplü Memduh H. olan Osman Bey Fransa'dan getirtildi. Anne tarafı Arnavut Gemal Kökhan Bey eklendi. Geriye iki kişi kaldı: Eş durumundan Arnavut'um ben diye bir süredir Arnavutça egzersizleri yapan, yemek adlarını öğrenip Arnavut'un kalbine giden yolu keşfeden Çokka Bey sorunsuz geçti o tarafa. Son eleman ise, Türk'ün ötekisidir diye, kendi de bunca yıl Hüsnü A.'nın yanında Arnavutça'yı azbuçuk söken Kürt Hasan oldu.
1 Nisan 2010 Perşembe
31 Mart / Önlüklüler 2 - Önlüksüzler 4
- başkan Hüsnü A. ve onursal başkan Ömer L.'nin sahaya geliş esnasında yaptıkları görüşmeler yakın zamanda bir Arnavutluk-Türkiye maçının gündeme geleceğinin işaretlerini verdi. Arnavut takımında Kürt Arnavutlardan Hasan D.'nin ve Konyalı fahri Arnavut Kıvanç K.'nın da yer alacağı gelen duyumlar arasında.
- yazın yaklaşmasıyla birlikte Müçteba A.'nın "ne bu sahanın üstü kapalı ya, üstü kapalı sahada maç mı yapılır, öyle olsa niye maçlar kapalı sahalarda oynanmıyor?" çıkışları artacağa benziyor.
tek seçici: Müçteba A.
Önlüklüler: Doğan Ç.(***), Müçteba A.(**), Atilla L.(*), Can B.(**), Kıvanç K.(*), Kerem L.(***), Sami A.(**)
Önlüksüzler: Hüsnü A.(**), Ümit K.(***), Erdoğan Ö.(***), Suat A.(***), Ömer L.(***), Ozan A.(***), Hasan D.(***)
maçın özeti
Bayrampaşa'da son zamanların zevkli maçlarından biri vardı. Müçü'nün oluşturduğu takımların denkliği, son 15 dakikaya girilirken skor tabelasında gözüken 1-1'lik durumdan da anlaşılıyordu. Önlüklüler çok pas hatası yaparak oynamalarına, bilhassa Atilla L. ve Kıvanç K.'nın top kontrolündeki zayıflıklarına rağmen son anlara kadar özellikle sağlam savunma kurgularıyla oyundan kopmadılar. Önlüklülerin bir korner sırasında yaptıkları adam paylaşma hatasını iyi değerlendiren Ozan A.'nın golüyle öne geçen Önlüksüzler, maçtan düşen rakiplerine üstünlüğü kaptırmayarak sahadan zaferle ayrılan taraf oldu.
karne
Doğan Ç.: yenilen gollerde hatası azdı. maçın sonlarında rakip kaleye yaptığı hamleler neticesiz kalsa da bir Chilavert bir Schmeichel tadındaydı.
Müçteba A.: büyük umutlarla kurduğu takımı tarafından adeta ihanete uğradı, uygun durumlarda kendisine pas verilmemesinden yakındı durdu.
Atilla L.: "yılda anca bir defa kötü oynarım.." Atilla'nın bu sözlerini hatırlayanlar için bu çocuktaki form düşüklüğünün arkasında yatan nedenlere derin bir sondaj yapmak gerektiği açıkça ortada. önümüzdeki hafta alacağı yeni ayakkabılarla tekrar eski formuna kavuşacağı iddiasında.
Can B.: transparan fosforlu forması yeşil önlüklerle karıştığı için vücudunu yeterince sergileyemedi.
Kıvanç K.: "gol makinesi diye aldık çamaşır makinesi çıktı" sözünün cisimleşmiş hali gibiydi. etkisizliğini gidermenin yolu 3 haftada bir ayakkabı almaktan geçiyorsa iflas bayrağını çeker bu çocuk.
Kerem L.: özellikle geriden top çıkarma yükü omuzlarına binince kramplar kaçınılmaz oldu. yenilgiye rağmen puan tabelasında liderliğini devam ettiriyor olması tek tesellisi.
Sami A.: maçın sonlarında ilerde gol aramaya çıktı, eli boş döndü.
Hüsnü A.: bir başka çamaşır makinesi. usta golcünün gol atamaması ve etkisizliği "aklı başka yerde" yorumlarına yol açtı. aklının nerede olduğunu, maç öncesinde sorduğu "ışıklar yanmasa da aynı parayı mı veriyoruz? toplanan ücretlerde düşüş olacak mı? bunu araştırsak" sorularına bağlandı.
Ümit K.: geriden oyun kuran isimlerdendi. maç sonunda rakip takımı tebrik ederek centilmenlikte sınır tanımadığını gösterdi.
Erdoğan Ö.: maçlardan sonra klasik müzik dinlemeyi bırakıp türkü dinlemeye başlaması performansını olumlu yönde etkilemeye başlamış gözüküyor. rock'a geçerse tam patlama yapacak.
Suat A.: savunmada göz doldurdu. kendisine vahiy yoluyla gelen "şut çek, şut çek" fısıltılarının bu maçta az gerçekleştiği uzaktan sadece bir defa şut çekmesinden belliydi.
Ömer L.: maç boyunca bel altına gelen toplara rağmen yılmaz bir savaşçı misali mücadelesini sürdürdü.
Ozan A.: attığı kafa golü çok şıktı. çıktığı ikinci maçta da galip kadroda yer alarak Kemal G. ile galibiyet yüzdesi en yüksek oyuncu olma özelliğini korudu.
Hasan D.: haftalar sonra galibiyetle tanışarak şeytanın bacağını kırdı.
anket sonucu: en iyi topu kim yapar?
anketin diğer aday isimlerinden Hasan D. ve Ümit K. ikilisi aldıkları ikişer oyla ikinciliği paylaşırken, Erdoğan Ö.'ye hiç oy çıkmaması ise kamuoyunda "kendisine bile oy vermiyor, ne muhterem bir insan" şeklinde yorumlanmıştır.