31 Ocak 2014 Cuma

Mahmut Bavulsu Bildiriyor / KART SUBAYLAR TEDİRGİN


Mahmut Bavulsu
İletişimspor camiası bir yandan, elektronik haberleşme sitesinin canlanmasıyla, tarihte görülmemiş bir futbol oynama arzusuyla yanıp tutuşurken, bir yandan da iç meselelerle içten içten yanıp kül oluyor. Ele geçirdiğimiz yeni bir belge, bir grup elitin demokratikleşme hamlelerinden ve son gelişmelerden rahatsız olduğunu, hükümeti düşürme planları yaptıklarını açıkça ortaya koyuyor. Bakalım bu kavganın sonunda kazanan kim olacak? Hükümet mi, Hüsnü Paşa ve ordusu mu, deniz aşırı müdahil Pensilvanya mı?

Hükümet Hüsnü Paşa'nın vesayeti altında mı?
Malumunuz, Hüsnü Paşa'nın kurup bugünlere getirdiği İletişim futbolunu bugün demokratik yollarla iktidara gelmiş Can & Kıvanç ikilisi yönetiyor. Bu ikili, kurulu düzenin bazı taşlarının yerini değiştirmeye başladıkça, süregiden iyi hava yerini fırtınaya bırakmaya başladı. Bunun ilk işaretlerini kadro başvuru sisteminin pazartesi mi çarşamba mı açılacağı hususu ortaya döküldüğünde gördük. Yönetimle yaşanan tartışmada elbette gözler Hüsnü Paşa'ya çevrilmiş, Hüsnü Paşa da çarşambadan yana olduğunu bildirerek yönetime tokat gibi bir cevap vermişti. Krizin ilk dakikalarında yönetimin bocaladığını gören otoriteler Hüsnü Paşa'nın vesayet rejiminin devam ettiği yolunda açıklamalar yapmaya başladı. Ancak kısa süre sonra yönetimin orta yolcu bir tutum takınarak, bir yandan tavrından pek geri adım atmadığı ancak öte yandan Hüsnü Paşa'yı selamlamayı da ihmal etmediği görüldü.

Pensilvanya'dan gelen mektup
Tüm bu karmaşa içinde zaman zaman kendi kurduğu televizyon kanalından da yayın yapan Pensilvanya'dan Ümit Hoca Efendi'nin (ki, hükümet, bu yayınların zaman zaman İletişimspor sitesinde "yorumlar" kısmında kaçak yayınla gösterildiğini de tespit etmiş durumda) kaleme aldığı bir mektubun ortaya çıkması gündeme bomba gibi düştü. Burada, Hoca Efendi, Hüsnü Paşa'yı ve onun değerlerini övüyor, yönetimi ise toplum için bir tehlike olmakla suçluyordu. Mektubun satır aralarında, bu yönetime kalırsa İletişim futbolun kısa zamanda ortadan kalkacağı bile okunuyordu. Bunu haber yaptığımız gün yer yerinden oynamıştı (http://iletisimspor.blogspot.com.tr/2014/01/mahmut-bavulsu-bildiriyor.html).

Üç kontenjanlı duayen
Bugün elimize geçen ikinci bir mektubu yayınlıyoruz. Bu mektup da öncekinden daha az vahim değildir. Bu sefer "Üç kontenjanlı duayen" imzasıyla Hüsnü Paşa'ya gönderilen mektupta, açıkça yönetimi devirme özlemi yattığı, Hüsnü Paşa'nın göreve çağrıldığı, hatta duruma el koymadığı ve nispeten yumuşak bir tutum sergilediği için son derece sert kelimelerle eleştirildiği görülüyor.

Mektupta söz konusu üç kişinin adı da yer alıyor ancak sorumlu habercilik anlayışımız gereği isimleri gizliyoruz. 

İşte o mektup:

İmzaları yayımlamadığımız mektupta oldukça sert ifadeler dikkat çekiyor.


22 yorum:

umit dedi ki...

Bu mektubun çok eski tarihlerde yazılmış, alâkasız bir metinden montajlanmış olduğunu ortaya çıkarmak için halihazırda yerinde kalmış olan birkaç savcı ile polis bile yeterlidir. Hangi "genç ikili"? Neresi genç bu adamların artık? Üzücü olan, kifayetsiz yönetimden kaynaklanan hesap kitap ile, yılların yıpratamadığı koca bir çınarın, Hüsnübey'in adının birarada anılmasıdır. Kendisinin en kısa zamanda icap eden tutumu sergileyerek her şeyi açıklığa kavuşturacağına inancımız tamdır. Saygılarımızla.

Rasim Hasan Amasyalı dedi ki...

Mektubu yazanlar bilerek bir şablon metin kullanmış olaiblir. Bunlar hep vesayetçi sistemi korumak isteyenlerin sulandırmaları. Yeni Türkiye'de artık bu numaraları kimse yutmuyor.

Nesim Bahadır Muğlalı dedi ki...

Ümit bey siz gölcükte bulunan belgeler için de bunlar montaj demiştiniz, ekilen tarlalar için de buğdaylık demiştiniz, bunlar hep kağıt parçası, boru muhabbetinin devamı, Bırakın bu işleri artık. Kıvançla Canı yedirmeyiz.

Hazım Ogan Malatyalı dedi ki...

MOntaj he montaj

Cemre Muşlu dedi ki...

BUrda esah önemli olan imzalar imzalar kimin açıklanmalı çünkü Hüsnü Paşa'nın gelenekçilerle iiy geçindiği biliniyor. bu mektubu yazanlar sezar atmaca mücü falansa iş çok büyük yerlere gider yok ozan kerem falan yazdıysa bence olayın üstünü örterler

umit dedi ki...

İkilinin kendini genç olarak takdimine bir fantezi kabul edilip katlanılabilirdi, ancak Mücü'nün arabasını çevirip aramak istemeleri hiç şık olmamış.

Adsız dedi ki...

Nilay Özsu Alageyik dedi ki...

yazık, çok yazık, neler yaşanmış... ve daha acısı bunları bu siteden başka hiçbir yerde okuyamıyor olmamız. bütün medya ele geçirilmiş durumda tabii. belgelere "montaj" diyenler, düne kadar Hüsnü Paşa karargahındaki brifinglerden çıkmazlardı. darbecisiniz!

Nagiş Karton Piyer dedi ki...

bu kart subaylar bunca senedir takımı yedi, hala bitiremedi. darbecisiniz!

Burhan Koyun dedi ki...

Nagiş hanım, "genç ikili"nin yiyip içmediğini mi söylüyorsunuz? iktidarın olduğu yerde yeme içme olur. normaldir. "genç ikili" denilenler, ne zaman iktidar oldular ki yesinler?

Hüsmen Aga dedi ki...

umit bey, komployu ortaya çıkarmışsınız. tebrikler, +1. işte bu kadar. her şey çok güzel olacak.

müçü beyi de yedirmeyiz.

umit dedi ki...

Nilay ile Nagiş'in üslupları aynı; her iki metnin sonuna bakın! Hüsmen Aga asla "+1" gibi bir ifade kullanmaz. Köstebek, böcek ve başka haşarat var. Müçü Bey'i, zannetmem ki, herhangi bir kendini bilmez yemeye kalksın. Nelerin çok güzel olacağının izahı lazım.

Cemre Muşlu dedi ki...

Ümit Bey büyük resme bakın, daha dün bir sağdan bir soldan adam ölürken ikisinden aynı tabanca çıkarken dün gibi hatırlıyorum. Bunlar futbolumuzun üstündeki en büyük belalar değil midir ki sizler de yıllarca mücadelenizi bunlarla verdiniz. size saygım var efendim, bunlarla mücadele için her hafta mahallenizde bozuk para toplayıp suratlarına fırlattığınızı bilirim. BUgün niye döndünüz onu merak ediyorum. Yoksa siz demi her devrin adamlığına soyunuyorsunuz. anlarsınız siz onu.

Hüseyin Kıvarca dedi ki...

İletişimspor'un ortaya çıkardığı iddialar son derece vahimdir. Ancak kamuoyu sağduyulu olmalıdır. Futbolumuzun bugüne kadar Hüsnü Paşa'nın anti demokratik uygulamalarından gördüğü zararların benzerlerini yaşamaması için Ümit Hoca efendimiz topçu kardeşlerimizi uyarmaktadır. Hüsnü Paşa'nın müktesebatını zedelemeden, Batı'nın da iyi taraflarının almanın elzem olduğu hususunu vurgulamaktadır. Sanıldığı gibi yeni yönetime karşı değil, ancak yönetici konumda bulunanların kendilerine "genç" dedirtmek için gösterdikleri çabanın altındaki derin gerçekliğe işaret etmektedir.

TC Oral Öğün dedi ki...

Ümit Beyin tarafındayım. Bunlar ("gençler") yakında andımızı da kaldırırlar.

umit dedi ki...

Yani tabiî bir yandan da, Hüsnübey gibi, yılda 22 defa tatile giden bir lider olur mu, orasını da düşünmek lazım. Genç veyahut değil, bu türediler durduk yerde meydanı boş bulmadı. Burasını da şey etmek lazım.

miriam kayperi dedi ki...

kulübü için gece gündüz çalışan insanların azıcık dinlenmelerini bile çok mu görüyorsunuz? darbecisiniz!

yıldırgüneş uğur dedi ki...

ümit beğ, sizi severim, taikp ederim. ancak demokratik yollarla iktidara gelmiş bir hükümete türedi demenizi yakıştıramadım. sizin beddualarınız varsa bizim dualarımız var bu hükümet için. paralel yapınız çöküyor diye mi bunca telaş?

Tarık Sercan dedi ki...

Ümit Hoca efendiyi tanımam, nerde yaşadığını kimleri komuta ettiğini bilmem ama söyledikleri çok doğru beyler. Bugüne kadar yönetim kademelerinde yer almamış diye sözünü dinlemeyecek miyiz?

Arkadaşlar, bugün bütün iktidar kakafonisi içinde derinden bir ses geliyor, o ses geleceğimizi, aydınlığımızı fısıldıyor, kulak verelim.

Fehim Ormanlık dedi ki...

tarık bey, bırakın bu angaje yorumları. bu millet birilerinin sözünü dinleyip durmaktan bıktı artık. darbecisiniz!

TC Oral Övün dedi ki...

Siz onu bunu bırakın da Beylerbeyi'ndeki yalıları nasıl aldığınızı anlatın Fehim Bey.

Eksiheidegger dedi ki...

Bugünkü iktidarın demokrat kılıklı uygulamalarının hepsi özünde faşizmin kullandığı tekniklerdir. Bu uygulamaları yüceltenler de kullanışlı hımbıllardır. Kullanışlı hımbılları sağ beke ya da sağ açığa koymak gerekir, hatta oymak gerekir.

Hertuğrul Öztavşan dedi ki...

İşte bu. Hayalimdeki tartışan Türkiye'yi gerçekleştirdikleri için ben bu gençlere teşekkür ediyorum. Olabilir. Bazı yanlışları olsun, haktır onlara; söyleyin, bugün Ümit Hoca efendi sesini duyurabiliyorsa kimin sayesindedir? Hepimiz buradayız, hepimiz konuşuyoruz. Bana yine kızacaklar ama korkmadan söylüyorum işte: Bu çocukları yalarım ben.